Seyyid er-Rıfâî (r.a.), esmerimtırak renkli, nur yüzlü, güzel görünüşlü, yakışıklı, zekâ ve tevâzû fışkıran siyah gözleri olan, kişiliğinde şefkat ve merhamet belirtileri gösteren zarif yapıda, çenesi altında bir el tutamını geçmeyen siyah sakallı, geniş alınlı, kahkahasız, tatlı tebessümlü, kibar lehçeli, hoş sözlü, konuştuğunda insanı büyüleyen ve sustuğunda konuşması istenilen, giyimi basit, başında büyük olmayan siyah veya beyaz sarıklı, elbisesinin kol ve boyun çevresi, kol ve boyun ölçüsünü aşmayan, tecrübeyi üstün tutan ve zorluğu kolaylaştıran, gönlü zengin, görgülü, yol ve erkân sahibi, halim, sır saklayan, sözünü tutan, açı doyuran, yoksulu giydiren, ister iyi kişi-ister kötü kişi olsun her hastayı ziyaret eden, cenazelere katılan, fakirlerle hemİsmi ve Lakabı á hâl olan, eziyete karşı sabırlı, iyilik dağıtan, herkese nasihat eden, karşılaştığı kimselere selâmı ilk veren, yürürken sağa-sola bakmayıp, aksine adımını attığı yere bakan, yaşı ilerlemiş ihtiyarlara öğütte bulunmayı vazife bilen, daima kendisini tevâzû, itaat ve sakin olarak yok edercesine “Miskin Ahmedcik” diye tanıtan bir şahsiyet idi.
Seyyid er-Rıfâî (r.a.), esmerimtırak renkli, nur yüzlü, güzel
görünüşlü, yakışıklı, zekâ ve tevâzû fışkıran siyah gözleri olan, kişiliğinde şefkat ve merhamet belirtileri gösteren zarif yapıda, çenesi altında bir el tutamını geçmeyen siyah sakallı, geniş alınlı, kahkahasız, tatlı tebessümlü, kibar lehçeli, hoş sözlü, konuştuğunda insanı büyüleyen ve sustuğunda konuşması istenilen, giyimi basit, başında büyük olmayan siyah veya beyaz sarıklı, elbisesinin kol ve boyun çevresi, kol ve boyun ölçüsünü aşmayan, tecrübeyi üstün tutan ve zorluğu kolaylaştıran, gönlü zengin, görgülü, yol ve erkân sahibi, halim, sır saklayan, sözünü tutan, açı doyuran, yoksulu giydiren, ister iyi kişi-ister kötü kişi olsun her hastayı ziyaret eden, cenazelere katılan, fakirlerle hemİsmi ve Lakabı á
hâl olan, eziyete karşı sabırlı, iyilik dağıtan, herkese nasihat eden, karşılaştığı kimselere selâmı ilk veren, yürürken sağa-sola bakmayıp, aksine adımını attığı yere bakan, yaşı ilerlemiş ihtiyarlara öğütte bulunmayı vazife bilen, daima kendisini tevâzû, itaat ve sakin olarak yok edercesine “Miskin Ahmedcik” diye tanıtan bir şahsiyet idi.